Ne güzel söylemiş atalarımız "bir koltukta on karpuz taşınmaz"diye.   Bu durum galiba bir hastalıktır ve tıbben araştırılması gereken bir konudur.   Neden mi söz edeceğim? Gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri olan çoklu maaşlardan, çoklu görevlerden hatta doyum bilmeyen çok uzun süreli seçilmeler ya da atamalardan.   Son haftalarda "çoklu maaşları engelliyoruz" diye bir yasa çıkarıldı. Çıkarılmasına çıkarıldı da yine de çoklu maaşlar ve çoklu görevlere son verilmedi. İkiye düşürülerek yasal güvence altına alındı.   Bu işe gerçekten son verilmesi istenseydi, bir kişiye ikinci görev ve ikinci maaş verilmesini yasayla bitirirlerdi.   Demek ki istenmedi. Oysa o tür görevleri yapabilecek ve o ikinci maaş kadar paraya ihtiyacı olan kendi çevrelerinden birçok insana da istihdam sağlamış olurlardı.   Bu iş, belediyeler, STK'lar, dernekler, vakıflar gibi kuruluşlar için de geçerlidir.   Bilinmelidir ki, asıl işinin dışında ikinci bir göreve talip olanlar mutlaka bir diğerini aksatmak durumunda kalacaklardır.   Kişi milletvekili seçilmiş yetmiyor bir de parti'nin bilmem ne başkanlığına aday.   Kişi belediyede görev yapıyor, parti'nin başka bir organında da bir yere aday.   Kişi bir STK'da başkan yetmiyor, başka bir STK'nın başkanlığına da aday.   Kişi bir derneğin başkanı, başka bir derneğin ya da federasyonun başkanlığına da aday.   Kişi bir göreve seçilmiş, neredeyse ölünceye kadar orada kalmak istiyor.   Bunları önlemenin yolu şu olmalıdır: 1-Etik yasası çıkarılmalı ve nerede olursa olsun, siyaset dahil iki dönem kuralı getirilmelidir. 2-Kim, hangi görevde olursa olsun iki dönemden fazla o görevde kalmamalıdır, kalması engellenmelidir. 3-Hic kimseye ikinci görev verilmemeli ve kanunla yasaklanmalıdır. 4-Herhangi bir yerde başkanlık, müdürlük vb görevi olanlara birinci görevini bırakmak koşuluyla ikinci görevi alabilme olanağı sağlanmalıdır. 5-Maaş dışında hiçbir şekilde farklı kazanç sağlayıcı bir pozisyon olmamalıdır.   Özetle; -kimseye bir koltukta on karpuz taşıtılmamalıdır-.   Taşıtılır ise, o karpuzlardan bir veya birkaçının mutlak kırılacağı bilinmelidir.