Nerdee o eski seçim atmosferi,sanki zorlan yürütülen bir seçim havası var.
Ama seçim havası eskisi gibi olmayabilir fakat eski seçimlere nazaran daha çok kamplaşma ve ayrışma göze çarpıyor.
Kamplaşma bu kadar derinleşince ister istemez sokakta insanlar birbirlerini teamül edemiyor, bunu bire bir sokak röportajlarında veya insanlarla sohbetimizde göze çarpıyor.
Sokakta sohbetler derinleşince ablacığım nedir senin bir beklentin varmı?
Evet var diyor nedir ablacığım, o Kılıçdaroğlu ' nun yatacağı yer yok diyor, " peki ne yaptı Kılıçdaroğlu? "" O hep hükumetin icraatlarına engel oluyor yirmi yıldır hep engel oluyor.
Ama ablacığım Kılıçdaroğlu iktidarda değil ki, olsun o hep engel oluyor.
Peki ablacığım soğan fiyatları 30 liraya dayandı buna ne diyorsun?
Onu hep dış güçler ve büyük toptancılar bilinçli yapıyorlar,hükümeti zor durumda bırakmak için yapıyorlar.
Aslında politik bir kitle var, ama tek taraflı.
Buradan baktığımızda veya analiz ettiğimizde citli bir ayrışma söz konusu, kutuplaşma en hızlı bir şekilde yapılırken sadece tek gözle bakmak buna derler.
Karşı tarafı ikna etmek için ne yaparsan yapın hiç bir şey görmüyor.
Türkiye siyaseti bu kamplaşma ve ötekileştirmek için bu kadar olmamıştır.
Ortadoğu siyasetini kendine referans alan akp yaptığı en başarılı siyaset dili diyebilirim,ve başarılı da oldu.
İktidar partisi akp bu kutuplaşma dışında hedef gösterdiği bütün partilerin ofislerini, havuz medyasının hedef gösterdiği gazetecileri veya aktivistleri hemen gözaltına alıp gözdağı vermekten başka argüman kalmadı.
HDP ' yi hedefe koyarak onun üzerinden millet ittifakının önüne engel çıkarmak için her türlü iftira,çamur atmak, karalamak bütün bunları üst üste koyduğumuzda hdp ' en ümidini kestiğinin göstergesidir.
Akp artık gündemi değiştirmek için kullanacağı argümanı yok, elinde kalan son kozlarını oynuyor.
Sokağın dili bize bunu yaz diyor ,ayrılıklar, ayrışmalar, ötekileştirmek sokakta en çok soluyoruz ne yazık ki...
Cemal Eren
26=04=2023